Yağmur böceği, yağmur böceği. Sana uçamayacağını kim söyledi? Bütün kirleri, kötülükleri yutmak hafifletmez seni; kurtulmalı, dışına atmalısın. Yükselmek için kanatlara ihtiyacın yok, yüklerini boşaltmalısın. Bu kadar seviyorsan damlaları, bunca meraklıysan göklere, çimenlerle vedalaşmalısın. Yağmur sonrası kokularını yollayamazlar ardından, alıştığın yatağını terk etmen gerek. Son bir kez içine çek demek isterdim ama yapamazsın, özlemin yükü yükseltemez seni, sadece bırakman gerek. Bulutlar kadar, hayır hayır, daha da hafif olmalısın! Onlar biraz duygusaldır, su koy vermişler, yoksa ne kadar hafiflerdi bir bilsen şaşarsın. Uğur böcekleri oyuna dalmış, gittiğini görmeyecekler. Gerçi geldiğini de görmediler, ha-ha! Pek de gülmemiştin aslında. Belki damlalar da yukarıda oyun oynuyorlardır, bir yağmur böceğini dahil etmekten mutluluk duyarlar, değil mi? Hayır yağmur böceği, ağlama, endişe ve hüzün de taşıyamazsın yanında. Toplama incilerini, yeşerecekler güzel yarınlara. Haydi kapa gözlerini, uyanacaksın güzel rüyalara. Umudun ellerinden tut, hafifleyeceksin rüzgarıyla. Yağmur böceği, yağmur böceği… Sana uçamayacağını kim söyledi?
Eda Gül Doğan 01.01.2020