DÖNEM 3
KOMİTE 5
PATOLOJİ
Nefro Patoloji
Nefro patoloji
· Kan üre azotu (BUN) ve kreatinin seviyelerinin yükselmesi: azotemi
· Parankimal hasar olmaksızın böbreklerdeki perfüzyon azlığı sonucunda BUN ve kreatinin seviyelerinin yükselmesi: prerenal azometi
· Böbrek seviyesinin altında idrar akışında engel bulunan durumlar sonucunda BUN ve kreatinin seviyelerinin yükselmesi: postrenal azotemi
· Azoteminin klinik bulgular ve sistemik biyokimyasal anormalliklere sebep olması: üremi
· Ağır proteinüri, hipoalbuminemi, şiddetli ödem, hiperlipidemi ve lipidüri ile seyreden klinik tablo: nefrotik sendrom
· Ciddi glmerül hasarı ile ilişkili olarak birkaç gün ya da haftalar içinde renal fonksiyon kaybı: hızlı ilerleyen glomerülonefrit
· Ani başlamış zotemi ile birlikte oligüri ya da anüri: akut böbrek hasarı
· Elektron yoğun amorf materayalin en sık olarakta immün kompleksin GBM endotelyal veya epitelyal tarafında veya GBM içerisinde birikmesi: bazam membran kalınlaşması
· Işık mikroskopta eozinofilik, plazma proteinlerinden sızan amorf madde birikimi: hiyalinozis
· Makroskopik hematüri, hafiften orta dereceye kadar proteinüri, azotemi, ödem, hipertansiyon, akut başlangıç ve akut prostreptokokal glomerülonefrit şeklinde ortaya çıkan klinik tablo: nefritik sendrom
· Çocuklarda nefrotik sendromun en sık sebebi: minimal değişiklik hastalığı
· Erişkinlerde nefrotik sendromun en sık sebepleri: sistemik hastalıklar; diyabet, amiloidoz, SLE
· Erişkinlerde en sık primer nefrotik sendrom: membranöz nefropati
· Erişkinlerde günde 3,5 gr ya da daha fazla proteinin yitirilmesi: masif proteinüri
· Plazma albümin düzeyinin 3 gr/dl’nin altında bulunması: hipoalbuminemi
· İmmün kompleks aracılı glomerülonefritin Değişmez bulgusu: Ig ve/veya komplemanın mezangiyum ve/veya GBM’da granüler yumur, topak peternidir; lumpy bumby (topaklı inişli çıkışlı)
· İmmün kompleks aracılı glomerülonefritte krensenti oluşturan hücreler: paryetal hücreler
· Dolaşımdaki immün kompleksler tarafından oluşturulan glomerülonefritin ekzojen kaynakları: streptokok, HBV, plazmodium falsiparum, treponnema pallidum
· Dolaşımdaki immün kompleksler tarafından oluşturulan glomerülonefritte birikim: endotelyal hücreler ve GBM arasında, GBM’nin daha dış yüzeyi ve podositler arasında, mezengiyumda
· Anti-GBM antikor aracılı glomerülonefritin en iyi bilinen modeli: klasik anti-GBM antikor aracılı kresentik glomerülonefrit
· Anti-GBM antikor aracılı glomerülonefritte en sık birikim: C3 ve lineer Ig
· Anti-GBM antikor aracılı glomerülonefritte, nötrofillerden salınan maddeler: proteazlar, oksijen serbest radikalleri, araşidonik asit metabolitleri
· Pariyetal hücrelerin proliferasyonu ve monosit ile makrofajların bowman aralığına göçü sonucu oluşan histopatolojik görüntü: kresent görünümü
· Pauci-immün kresentik glomerülonefritte serumda tipik olarak bulunan antikor: ANCA (anti nötrofil sitoplazmik antikorlar)
· İmmünfloresan veya elektron mikroskopu ile belirgin immün komplekslerin veya anti-GBM antikorlarının bulunamadığı glomerülonefrit: pauci-immün kresentik glomerülonefrit
· Akut postenfeksiyöz glomerülonefritteki infiltrasyon çeşidi: nötrofil ile monosit infiltrasyonu
· Akut postenfeksiyöz glomerülonefritte görülen birikim: granüler tarzda IgG ve kompleman
· Akut postenfeksiyöz glomerülonefritin prototipik eksojen paterni: poststreptokoksik glomerülonefrit
· Akut postenfeksiyöz glomerülonefrit etkenleri: enfeksiyon, kızamık, kabakulak, suçiçeği, HBV ve HCV
· Akut postenfeksiyöz glomerülonefritli çoğu olguda başlangıç enfeksiyonu: farenjit ya da deri enfeksiyonu
· Akut postenfeksiyöz glomerülonefritli erişkinlerdeki hastalarda son dönem böbrek hastalığı gelişme oranı: %15-20
· IgA nefropatisi görülme yaşı: çocuk ve genç erişkin
· Henoch schönlein purpurasının lokalize varyantı: IgA nefropatisi
· Dünyadaki renal biyopsi ile ortaya çıkan en sık glomerül hastalığı: IgA nefropatisi
· Dünyadaki nefritik sendromun en yaygın sebebi: IgA nefropatisi
· Tekrarlayan hematürinin en sık sebebi: Ig A nefropatisi
· IgA nefropatisinde görülen birikim: C3, properdin, mezangiyal IgA, az miktarda IgG ve IgM
· GBM proteinlerini kodlayan genlerdeki mutasyonların sebep olduğu genetik hastalık grubu: herediter nefrit
· En iyi bilinen herediter nefrit: alport sendromu
· Herediter nefrit görülme yaşı: 5-20
· Herediter nefritte belirgin böbrek yetmezliği gelişme yaşı: 20-50
· Herediter nefrit genetiği: X; heterojen
· En sık herediter nefrit: a5 tip IV kollajen kodlayan gen mutasyonu
· Nefropatolojilerin en hızlı tanı konması gereken hastalığı: rapidly progressive glomerülonefrit (hızlı ilerleyen glomerülonefrit, PGN)
· Glomerülonefritte kresentlerin %50’den fazla olduğu durum: rapidly progressive glomerülonefrit
· Rapidly progressive glomerülonefrit patogenezi: immünolojik aracılı bir patoloji
· Çocuklarda nefrotik sendromun en sık nedeni: minimal değişiklik hastalığı
· Minimal değişiklik hastalığı görülme yaşı: 1-7
· Minimal değişiklik hastalığı başvuru belirtisi: göz çevresinde ödem
· Minimal değişiklik hastalığında görülen proteinüri: selektif proteinüri
· Başlangıçta tedaviye iyi yanıt veren minimal değişiklik hastalığı olgularında proteinüri tekrarlama oranı: 2/3
· Minimal değişiklik hastalığında olgularında kronik böbrek hastalığı gelişme oranı: %5’den az
· Minimal değişiklik hastalığı tedavisi: kortikosteroid
· Glomerüllerin bazılarının sklerozu, fokal tutulumu; etkilenen glomerülde kapiller yumağın sadece bir kısmının segmental tutulumu: fokal segmental glomerüloskleroz
· Fokal segmental glomerülosklerozda tanı koyduktan sonra 10 yıl içidne son evre böbrek hastalığı gelişme oranı: %50
· Fokal segmental glomerülosklerozun prognozu kötü olan formu: collapsing glomerulopathy
· Fokal segmental glomerüloskleroz genetiği: APOL1 (22.kromozom)
· Membranöz nefropati görülme yaşı: 30-50
· Nefrotik sendrom ile belirti veren glomerülonefrit: membranöz nefropati
· Membranöz nefropatide proteinüri çeşidi: nonselektif proteinüri
· Membranöz nefropatide görülen birikim: epitel altında glomerül kapiller duvar boyunca Ig içeren birikim
· Membranoproliferatif glomerülonefritin 2 tipi: MPGN tip 1 ve yoğun birikim hastalığı
· Yoğun birikim hastalığındaki temel anormallik: aşırı kompleman aktivasyonu
· MPGN tip 1 ve yoğun birikim hastalığının ortak histopatolojik özelliği: tram track (tren rayı/çift kontür) görünümü
· Yoğun birikim hastalığı (DIF)’nda C3’ün birikim şekli: düzensiz granüler patern
· MPGN ve membranöz nefropati ayrımı: çift kontürü sadece MPGN’de görürüz. Membranöz nefropatide sadece GBM’da diffüz kalınlaşma izlenir
· MPGN Tip 1 ve DIF ayrımı: DIF’te sadece C3 birikimi görürüz ancak MPGN tip 1’de C3 ile birlikte diğer immün komplekslerin birikimi de izlenir
· MPGN tip 1’in son dönem böbrek yetmezliğine ilerleme oranı: %40
· MPGN tip 1’de böbrek yetmezliği olmadan nefrotik sendrom görülme oranı: %30
· Renal arteriol duvarında hyalinskleroz ve kalınlaşma: arterionefroskleroz
· Arterionefroskleroz genetiği: APOL1
· Kan basıncının genellikle 120/200’den yüksek olması: malign hipertansiyon
· Hipertansiyon hastalarında, malign hipertansiyon görülme oranı: %5
· Malign hipetansiyondan kaynaklı ölümlerin %90 sebebi: üremi
· Trombotik mikroanjiyopati nedenleri: HÜS, TTP, çeşitli ilaçlar, malign hipertansiyon ve skleroderma
· Hemolitik üremik sendromun en sık ortaya çıkışı: shiga toksini üreten e. Coli intestinal enfeksiyonunu takiben
· Shiga toksininin asl hedefi: renal glomerül endotelyal hücreler
· HÜS’te sekonder skarlaşma sonucu görülen komplikasyon: renal yetmezlik
· Von willebrand faktörü (vWF) mutlimerlerine karşı oluşan otoantikorlara bağlı proteolitik yıkımda kazanılmış bir defekt sonucu ortaya çıkan hastalık: Trombotik trombositik purpura (TTP)
· TTP’de otoantikor oluşan antijen: ADAMTS13
· TTP ve HÜS ayrımı: TTP’de HÜS’e göre santral sinir sisteminin baskın tutulumu sıktır, böbreklerin tutulumu daha azdır
· Herhangi bir böbrek hastalığı tipinin ilerleyici skarlaşması sonucu böbreğin atrofiye gitmesi ve küçülmesi: kronik böbrek hastalığı
· Yetişkin polikistik böbrek hastalığı genetiği: polisistin 1 ve 2 proteinlerini kodlayan genler; en sık PKD1 (16. Kromozom)
· Yetişkin polikistik böbrek hastalığı genetik geçişi: otozomal dominant
· Yetişkin polikistik böbrek hastalığı olgularının %10-30’unda görülen sakküler anevrizmaların yeri: willis poligonu
· Yetişkin polikistik böbrek hastalığının, kronik böbrek hastalıklarına oranı: %10
· Çocukluk çağı polikistik böbrek hastalığının genetiği: PKHD 1 (fibrosistin denen membran reseptör proteinini kodlayan gen, 6q)
· Fibrosistin bulunan yer: tübüler epitel hücrelerinin silyaları
· Çocukluk çağı polikistik böbrek hastalığının alt tipleri: perinatal, neonata, infantil, juvenil
· Çocukluk çağı polikistik böbrek hastalığının en sık görülen tipleri: perinatal ve neonatal
· Çocukluk çağı polikistik böbrek hastalığı olgularından infant dönemi atlatanlarda gelişen karaciğer sirozu: konjenital hepatik fibrozis
· Medullanın kistik hastalıkları: nefronofitizis ve medüller sünger böbrek
· Medüller kistik hastalık kompleksi: Nefronofitizis
· Nefronofitizis görülme yaşı: çocuk ve genç erişkin
· Çcouk ve gençlerde son dönem böbrek hastalığının en sık genetik nedeni: nefronofitizis
· Nefronofitizis varyantları: infantil, juvenil, adolesan, erişkin
· Nefronofitizisin en sık görülen varyantı: juvenil
· Nefronofitizis hastalığıyla ilişkili olarak nefronosistinleri kodlayan genler: NHP1-NHP9
· Böbrek taşı: ürolitiazis
· Ürolitiazisin en önemli sebebi: taş oluşturan maddelerin üriner konsantrasyonunda artış sonucu süpersaturasyona ulaşması
· Hemen her zaman idrar yolları enfeksiyonu sonucunda gelişen ürolitiazis: magnezyum amonyum fosfat taşları
· En sık görülen ürolitiazis: kalsiyum oksalat ve/veya kalsiyum fosfat taşları
· Kalsiyum oksalat ve/veya kalsiyum fosfat taşlarının en sık sebebi: idiopatik hiperkalsüri
· Taş ameliyatlarından sonra böbreğin tamamen kistik bir hal alması: hidronefrozis
· Tubulusları ve interstisyumu tutan böbreğin inflamatuvar hastalığı: tubulointerstisyel nefrit (TİN)
· Bakteriyel kökenli olmayan TİN olguları: interstisyel nefrit
· Bakteriyel enfeksiyona bağlı TİN olguları: pyelonefrit
· İrinli eksudanın boşalamadığı, pelvis rrenalis, kaliksler ile üreteri dolduramaması şeklinde seyreden, tıkanmanın ön planda olduğu pyelonefrit tipi: pyonefroz
· Böbrek papilla uçlarının iskemik ve süpüratif nekrozu şeklinde görülen pyelonefrit tipip: papilla nekrozu
· Böbrek ve böbrek pelvisinin bakteriyel enfeksiyonu ile oluşan yaygın pürülan enfeksiyon: akut pyelonefrit
· Asenden enfeksiyonda üroepitelyal hücrelerin yüzeyindeki reseptörlere bağlanan proteinler: fimbriya
· Hematojen yayılım ile akut pyelonefrit oluşturabilen durumlar: septisemi ve enfektif endokardit
· En sık akut pyelonefrit etkeni: e. Coli
· Enterik bakterilerin kolanizasyonunun en sık kadınlarda olma sebebi: üretrasının rektuma yakın olması
· Vezikoüretral kapağın yetersizliği ile sonuçlanan konjenital defekt: vezikoüretral reflü (VÜR)
· VÜR görülme yaşı: erken çocukluk çağı
· Spinal kord zedelenmesi sonucu flask mesanesi olan veya diyabete sekonder olarak gelişen VÜR: edinsel VÜR
· Akut pyelonefritin karakteristik histopatolojik özelliği: renal parankim içinde abse oluşumu ve likefaktif nekroz
· Akut pyelonefritte infiltrasyon çeşidi: nötrofil
· Kronik pyelonefritte infiltrasyon çeşidi: lenfosit ve plazma hücresi
· Renal fonksiyonun akut azalması ile karakterize klinikopatolojik antite: akut tubuler hasar